Ölçeklenebilirlik Sorunu

Ethereum’un ölçeklenme sorunu

Ethereum genel amaçlı bir blokzincirdir ve akıllı kontratların dağıtımını ve yürütülmesini destekler.

Ethereum’un tanımlayıcı özelliklerinden biri, güvenliğe ve merkeziyetsizliğe olan sarsılmaz bağlılığıdır. Ethereum, dünyanın her yerindeki bilgisayarların (Raspberry Pi gibi ucuz bilgisayarların bile) ağa katılarak, blokzincirin yerel kopyalarını çalıştırabilecek ve yeni işlemleri işleyebilecek şekilde tasarlanmıştır.

Ancak Ethereum’un güçlü merkeziyetsizliği ve güvenliği, ölçeklenebilirlikten ödün verme pahasına gelir: katılan tüm düğümlerin ağa ayak uydurabilmesini sağlamak için ağın verimi sınırlıdır. Bu durum, kullanıcılar için daha yüksek maliyetler ve gecikmeler anlamına gelir.

Ölçeklenme çözümleri

Ethereum’un ölçeklenme çözümleri, merkeziyetsizlikten veya güvenlikten ödün vermeden ağın verimini artırmayı amaçlıyor.

Ana olarak iki tür ölçeklenme çözümü vardır: katman 1 ölçeklenme çözümleri ve katman 2 ölçeklenme çözümleri.

Katman 1 (veya L1) ölçeklenme çözümleri, doğrudan Ethereum blokzincirinde değişiklikler yaparak ağı ölçeklendirmeye çalışır. Buradaki “katman 1” terimi ana Ethereum blokzincirini ifade etmektedir. Genel olarak, verimi artıran ve aynı zamanda yüksek düzeyde güvenlik ve merkeziyetsizliği koruyan katman 1 ölçeklenme çözümlerini tasarlamak çok zordur. Bu nedenle son zamanlardaki ölçeklenme çabaları 1. katman çözümlerinden 2. katman çözümlerine doğru kaymıştır.

Katman 2 (veya L2) ölçeklenme çözümleri, Ethereum katman 1’in üstünde yaşayan ağlardır; bunlar esasen, temeldeki Ethereum blokzincirine bir şekilde “sabitlenmiş” ayrı blokzincirlerdir. Bu katman 2 ağları, aynı sınırlamalara tabi olmadıkları için genellikle işlemleri temel katman 1 ağından daha yüksek bir hızda işleyebilir. “Sabitleme” mekanizmasının özellikleri çeşitli katman 2’ler arasında farklılık gösterebilir. Bu mekanizma, katman 2 ağının, Ethereum katman 1’in güçlü güvenlik ve merkeziyetsiz özelliklerini miras almasını sağlar.